Yazar Yalçın Doğan, T24 internet sitesinde yayınladığı köşe yazısında, Bodrum’un gündemindeki doğal sit alanlarına yer verdi.

Bodrum’da haraç mezat hazırlığı

“Kara Ada” : Bodrum’da birinci derece SİT alanı.

“Kisebükü” : Bodrum’da birinci derece SİT alanı.

“Küdür Yarımadası” : Bodrum’da birinci derece SİT alanı

“Haremtan Tepesi” : Bodrum’da birinci derece SİT alanı.

“Değirmenler Burnu” : Bodrum’da birinci derece SİT alanı.

“Konacık Mahallesi Ormanlık Alanı” : Bodrum’da birinci derece SİT alanı. Pedasa Antik Kenti orada.

“Yokuşbaşı Mahallesi” : Bodrum’un girişinde, Mavi Yolculuk buradan başlıyor, buradan Kisebükü’ne kadar olan koylar birinci derece SİT alanı.

“Göltürkbükü Cennet Yolu Mahallesi Koyları” : Bodrum’da birinci derece SİT alanı.

SİT’in anlamı

SİT alanı ne demek?

Tarih öncesinden günümüze kadar gelen uygarlıkların ürünü olan alanlar. Yaşadıkları dönemin sosyal, mimari, kültürel özelliklerini yansıtan kalıntılar, ayrıca doğal özellikleri nedeniyle korunması gereken alanlar.

“Birinci derece SİT alanı” ise:

Hiçbir biçimde, asla ve kat’a yapılaşmaya izin verilmeyen tarihsel, doğal, kentsel ya da arkeolojik açıdan mutlaka korunması gereken alanlar.

O alanda bir tarih yaşanmıştır, bir savaş, önemli bir barış, bir tören.

O alan pek ender bulunan doğal özelliklere sahiptir.

O alan mimari açıdan özellikler taşıyan bir uygarlık ürünüdür.

O alan arkeolojik açıdan değer taşıyan eserlere sahiptir.

Dolayısıyla, mutlaka korunması gerekir.

İki ve üçüncü dereceler

Türkiye’de mutlaka korunması gereken, birinci derece SİT alanı sayısı, eğer yanılmıyorsam, 57. Bunlara dokunulmaz, bunlar sadece ve sadece korunur.

Her siyasal iktidar da, bunları korumakla yükümlüdür. Tarih önünde sorumludur.

SİT alanında derece yükseltiliyorsa, SİT alanını korumanın suyu çıkıyor, anlamına geliyor. Korumaktan ufak ufak vazgeçiliyor anlamı taşıyor.

Bodrum’da yukarıda saydığım birinci derece SİT alanı olan koyların, mahallelerin, kıyıların şimdi ikinci ya da üçüncü dereceye yükseltilmesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bir çalışma başlatılıyor.

Mutlaka korunması gereken, üzerinde hiç bir yapılaşmaya izin verilmeyen o alanların kullanıma açılması söz konusu. Kulanıma ve imara.

Rant ve rant

Bir süre önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bodrum’da imar planlarında değişiklik öngören bir dosya hazırlıyor. Bu dosyayı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına gönderiyor, görüş almak üzere. Muğla Belediyesi de, aynı dosyayı Bodrum’a gönderiyor.

Bodrumlular dosyanın içeriğini görünce, haklı olarak ayaklanıyor. Çünkü, elde kalmış birinci derecede ne kadar SİT alanı varsa, onlar yapılaşmaya açılıyor.

Bodrum’da rantın en yüksek aşaması. Tarihten, doğal özelliklerden, arkeolojik kalıntılardan vazgeçmenin adımları.

O sayılan alanlardaki doğa, dünyada eşine çok az rastlanan özelliklere sahip. Adı üzerinde, “Mavi Yolculuk”, dünyaca ünlü, o koylarda.

Şimdi o koyları imara açmak!.. Cinayetin ta kendisi. Bodrum bunun için ayakta.

O cinayetle elde edilecek rantın ise, haddi hesabı yok.

Torba yasa madde 80

OHAL, mohal derken, tutuklamalar, operasyonlar olanca hızıyla sürerken, bir yandan da, “rant ve rant hedefi” yerinde ve devam ediyor.

20 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazetede Meclis’te kabul edilen torba yasalardan bir yenisi yayınlanıyor. Onun 80. maddesinde bir laf var:

“… 49 yıllık tahsisler, vergi bağışıklığı, yatırım kredi faizinin on yıl süreyle devlet tarafından ödenmesi, yatırımların proje bazında desteklenmesi…”

Bu maddenin, bu ifadenin aslında Bodrum ile ilgili olduğu öne sürülüyor.

O maddeyle ilgili ya da değil, önemli olan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın birinci derece SİT alanları için hazırladığı Bodrum Dosyası.

Özhaseki’yi tanırım

Bakanlığın görüş istediği Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı iki gün önce görüşünü bildiriyor:

“Belirtilen SİT alanlarında deceyi yükseltmek ve imara açmak hazırlığı kabul edilemez, bu doğal ve tarihsel zenginliklerimizi yok etmek anlamına gelir.”

Bakanlık “biz bunu üniversite hocalarına incelettik” dese de, nafile, sadece imara açmak için kılıf aranıyor.

Ben Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’yi şahsen tanıyorum. Kendisi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı iken, bir kez makamında, bir kez de, bir tatil günü evinde konuk olduğumu unutmuyorum. Benimle özel anılarını paylaştığını yine unutmuyorum.

Kayseri’de onyedi yıl gibi uzun bir süre Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra, 2015’te AKP’den milletvekili seçiliyor.

Özhaseki Belediye Başkan olarak başarılı, insan olarak makul biri.

Şimdi böyle bir “rant dosyasına” nasıl imza attığını anlamakta güçlük çekiyorum.

Bodrum’da insanlar haklı olarak, ülkenin doğal varlıklarını korumak adına, bu dosyaya ateş püskürüyor.

Özhaseki’nin oradaki insanların duygu ve düşüncelerini dikkate alacağını ummak istiyorum.