Anasayfa » Güncel » “İŞ YERLERİ VE EVLERDE SAAT 21:00’DA 1 MAYIS MARŞI SÖYLENECEK”

“İŞ YERLERİ VE EVLERDE SAAT 21:00’DA 1 MAYIS MARŞI SÖYLENECEK”

KESK, DİSK, TMMOB, TTB’den ortak 1 Mayıs açıklaması:
“İŞ YERLERİ VE EVLERDE SAAT 21:00’DA 1 MAYIS MARŞI SÖYLENECEK”
Muğla’da KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından 1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününe yönelik Menteşe’de bulunan Sınırsızlık Meydanı’nda ortak basın açıklaması yapıldı. Yağışlı havada, STK temsilcilerinin sosyal mesafe kurallarına uyarak katıldığı açıklamada işçilere 1 Mayıs günü saat 21:00’da evlerinden ya da iş yerlerinden 1 Mayıs Marşı’nı söylemeleri çağrısı yapıldı.

“KAPİTALİZM İNSANCA YAŞATMAK İÇİN KURULMADI”
Ardından Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Bizler bu ülkenin işçileri, emekçileri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, gençleri, kadınları, emeklileri. Bizler bu dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini, alın terimizle, aklımızla, bilgimizle, kısacası emeğimizle üretenler olarak umutlarımızla, bilincimizle ve dayanışmamızla 2020 1 Mayısında da  bir aradayız. Başta 43. Yılında 1 Mayıs’ında kaybettiğimiz arkadaşlarımız olmak üzere bu onurlu mücadelede yaşamını kaybetmiş tüm arkadaşlarımızı, sevgiyle, saygıyla anıyoruz. On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunamayan bu düzen küresel salgın ile beraber büyük bir uygarlık krizi yaşıyor.  Kapitalist sistem insanlığın, doğanın ve yaşamın üzerine çöküyor, bu düzenin çarkları bizleri, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenleri insanca yaşatmak için kurulmamış.”
“İNSANİ İHTİYAÇLAR İÇİN DEĞİL, ÇARK DÖNSÜN DİYE ÜRETİYORUZ”
“Salgın koşullarında bile zorunlu olmayan işlerde, fabrikalarda, atölyelerde, kamu kurum ve kuruluşlarında, şantiyelerde çalışmamızı dayatan; zorunlu işlerde gerekli önlemleri almadan bizleri çalıştıran bu düzen, bizi üretimdeki herhangi bir araç gereçten farksız basit bir meta olarak görüyor. Artık daha net görüyoruz ki, insani ihtiyaçlarımız için üretmiyoruz, insanca yaşamak için üretmiyoruz, toplumun geniş kesimlerine daha iyi bir yaşam kurmak için üretmiyoruz. Sadece ve sadece sermayenin bu akıldışı düzeninin çarkları dönsün diye üretiyoruz. İşte 2020 1 Mayıs’ı bu gerçekliğin en çıplak haliyle görüldüğü ve bunun karşısında işçi sınıfının başka bir dünya, yeni bir toplumsal düzen iradesinin dünya çapında haykırıldığı bir kırılma anı olarak tarihe geçecek. Biz yeni bir toplumsal düzen istiyoruz.”
“EMEKÇİLERİN EGEMEN OLDUĞU DÜZEN OLSA NE OLURDU?”
“Eğer bugün biz emekçilerin egemen olduğu bir düzen olsa idi salgına karşı toplumun sağlığını, işini ve geçimini koruyacak gerçek bir mücadele verirdik. Temel, zorunlu ve acil mal  hizmet üreten işler dışında bütün işlerde salgın süresince çalışma acilen durdurulurdu. Çünkü yaşamaktan, insandan daha önemli hiçbir şey olmazdı. Salgın süresince herkesin işi ve geçimi devletin güvencesinde olurdu. İnsanlar yaşam savaşı verirken elektrik, su, doğalgaz faturalarından KDV, kredilerden faiz toplamak asla akla gelmeyeceği gibi, temel ihtiyaçlar salgın riski boyunca devlet tarafından karşılanırdı. Tümüyle kamu kontrolündeki sağlık kuruluşları, yurttaşların tamamına, istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız sağlık hizmeti sunardı. Salgına karşı önlemler üç beş patron örgütü ile değil, işçilerle, kamu emekçileriyle, hekimlerle, mühendislerle, akademisyenlerle beraber belirlenirdi. Ölçü patronların karları değil aklın ve bilimin ışığında toplumun korunması olurdu. Başta hekimler, sağlık ve belediye çalışanları olmak üzere tüm zorunlu işlerde çalışanlar haftalarca koruyucu ekipman beklemez, insanlarımızın ölümü ve hastalanması engellenirdi. Tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanır, evde kalınan dönemlerde ev içi şiddetin önlenmesi için devlet etkin önlemler alırdı. Tek kişinin dediği ferman olmaz, muhtarından belediyesine tüm kamu kurumları ile işbirliği içinde bir mücadele yürütülür, maskesinden ekmeğine tüm ihtiyaçlar beraber karşılanır, siyasi rekabet değil halkın sağlığı öncelikli olurdu.”
“HAYAL DEĞİL”
“Bu anlatılan hayal değil. İnsanlık tarihi boyunca egemenler, toplumun çoğunluğunun çıkarına bir düzenin mümkün olmadığını anlattılar ve yalan söylediler. Bugün görüyoruz ki, asıl mümkün olmayan, asıl akıldışı olan bu düzendir. Toplumları hastalığa, dünyayı ekolojik krizlere, üretenleri açlığa, işsizliğe, güvencesizliğe mahkum eden bu düzen Türkiye ve dünya halklarının sırtında bir yüktür. Bu düzenin çarkları bizim emeğimizle, aklımızla, bilgimizle dönüyor, öyle ise biz bu düzeni emekten, demokrasiden, barıştan yana değiştirebiliriz. Biz emekçiler sermaye değil halk egemenliğini esas alan, sömürüye karşı emeğin haklarını koruyan, toplumsal zenginliğe el koyan yüzde 1’in değil toplumun yararını esas alan yeni bir toplumsal düzeni kurmak için seferber olacağız. İnsan onuruna yaraşır bir iş ve ücret, kamusal sosyal güvenlik ve sendikal hakların eksiksiz güvence altına alındığı yeni bir toplumsal düzen kuracağız. Demokrasinin ve ifade özgürlüğünün tahrip edilmediği yeni bir toplumsal düzen kuracağız. Her türlü ayrımcılığa, cinsiyetçiliğe ve ötekileştirmeye karşı eşit yurttaşlığın, yurtta ve dünyada barışın benimsendiği yeni bir toplumsal düzen kuracağız.”
“2020 1 MAYIS’I KIRILMA ANI İLAN EDİYORUZ”
“2020 1 Mayıs’ında tarihin bu kırılma anında ilan ediyoruz. Yeni bir toplumsal düzeni emek ile bilim ile kuracağız. Bunun için iş güvencesi ve insanca yaşanacak ücret, herkes için temel gelir sağlanmalıdır. KHK’lerle iş güvencemizin fiilen ortadan kaldırılmasını, sivil ölülere çevrilmeyi, reddediyoruz; Emeğin haklarını yok eden KHK’ler iptal edilmeli, haksız  hukuksuz bir şekilde işinden edilenler bir an önce göreve başlatılmalıdır. Özelleştirmelere son verilmeli, özelleştirilen kamu kurumları yeniden kamulaştırılmalı, kamusal politikalar hayata geçirilmelidir! Sosyal mesafeye mecbur kalmamak için sosyal koruma ve sosyal devlet politikaları hayata geçirilmelidir. Kamusal hizmetler parasız, nitelikli, ulaşılabilir, bilimsel ve anadilinde olmalıdır. Kamu kaynaklarının toplanması ve harcanmasında halk odaklı, adil ve eşitlikçi bir sistem kurulmalıdır. Tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanmalı, artan şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır. Vergide adalet sağlanmalı, salgında dahi sermayenin kollanmasına son verilerek servet vergilendirilmelidir. Salgın sürecinde, temel, zorunlu ve acil mal hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışma acilen durdurulmalı, işten çıkarmalar yasaklanmalı, ücretsiz izin dayatmasından vazgeçilmelidir! Çalışanlara ücretli izin verilmeli, işsizler için koşulsuz işsizlik maaşı ödenmeli, küçük esnaf ve çiftçi desteklenmelidir. Zorunlu alanlarda dinlenerek, daha kısa saatler aralığında çalışma düzenlenmeli, yeterli, kaliteli koruyucu malzeme sağlanmalı, tüm tedbirler kurum idarelerince alınmalıdır. Tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları faiz işletilmeden ertelenmeli, elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca devlet tarafından karşılanmalıdır. Özel sağlık kuruluşları kamu kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır. Varlık Fonu derhal lağvedilmeli, kamu kaynakları halk sağlığının, emekçilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi, kayıt dışı çalıştırılanlar, işsizler, evsizler, göçmenler başta herkese gelir güvencesi sağlanması için kullanılmalıdır.”
“1 MAYIS GÜNÜ SAAT 21:00’DA HEP BİRLİKTE HAYKIRALIM”
Sevgili kamu emekçileri, işçiler, işini kaybedenler, emekliler, aydını, sanatçısı, gazetecisi, öğrencisi, esnafı, kadını, genci, yaşlısıyla, haydi hep birlikte Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü saat 21:00’da işyerlerimizde, evlerimizde, balkonlarımızda 1 Mayıs Marşımızı hep birlikte söyleyelim! Baharın coşkusuyla, güzel günler göreceğimizin inancıyla pankartlarımızı sallayalım, sloganlarımızı haykıralım. 1 Mayıs 2020 bir başlangıç ve hayatın her alanında daha büyük bir kararlılıkla mücadele ve örgütlenme çağrısıdır. Sözünüz mücadelemizdir. Yepyeni bir hayat için yan yana gelelim, örgütlenelim. Yaşasın örgütlü mücadelemiz. Yaşasın işçinin, emekçinin bayramı. Yaşasın 1 Mayıs.”

Paylaş