Anasayfa » Politika » KOCADON KORKUSU…Mustafa Gündoğ Yazdı

KOCADON KORKUSU…Mustafa Gündoğ Yazdı

Gazeteci Mustafa Gündoğ’un kaleme aldığı yazıda, CHP’de Osman Gürün taraftarlarının ‘Kocadon Korkusu”na vurgu yapıldı.

Yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin Muğla’da alacağı pozisyona göre, diğer siyasi partiler durumlarını belirleyecek gibi görünmekte. Özellikle İYİ Parti, CHP ‘nin aday belirlemesine göre, seçime nasıl gireceğine karar verecek.

CHP Aday Adaylarına, bir göz atalım…

Kimler Aday adayı Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına. Mevcut Başkan Osman Gürün, DR yazmadım kusura bakmasın, Orak Karakaya Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Eski Genel Sekreteri, Önceki dönem Milletvekili Nurettin Demir ve Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon. İki başkan, bir genel sekreter ve milletvekili.

Aday Adayları ortada yok…

Peşin satış yapan işadamı gibi duran Osman Gürün, siyasi dünyalığını yapmış, Belediye erkini kullanarak parti içerisinde güç kazanmış, kesin adaymış görüntüsü vererek bir kenarda atanmayı bekliyor. İl Başkanı, dört Milletvekili, 10 ilçe başkanı ve çoğunluk ilçe Belediye Başkanlarının desteklediği ileri sürülmekte. Neden meydanlara çıksın ki, ben olsam bende çıkıp kendimi tartışılır hale getirmem.

Sonuç Osman Gürün’ün idaresindeki Büyükşehir Belediyesi “Bürokratik Belediyecilik” e dönüşmüş ve halktan kopuktur. Yani; ha Osman Gürün olmuş orada, ha bir müdür atamışsınız fark etmez.

Şimdilerde ateş paçayı sarmış sanırım, zor oyunu bozuyor. Gün geçtikçe atanacağının garantisi olmadığını sezinleyen Osman Gürün taraftarlarını “Kocadon Korkusu” sarmış. Ne diyelim korkunun ecele faydası yok.

Muğla CHP Patronları Kocadon’a siyasi rüşvet teklif etmeye hazırlanıyor duyumu geldi, ne kadar gerçek bilemem ama bu söylenti yaygın. “Eyyy Kocadon köyüne dön, başkanlığa devam et, düzenimizi bozma. Osman Abin seni ihya edecek.”

Yer mi Kocadon bu teklifi, benim bildiğim Kocadon yemez…

CHP Osman Gürün’ün adaylığına karar verirse, vahim sonuçlar ortaya çıkabilir ve seçim AK Parti lehine gelişebilir.

Kocadon bir toplantıda “Büyükşehirleri küçük şehirlere bağladılar.” diyerek Büyükşehir Belediye Yasasını eleştirmişti. Haklıydı…

2014 Yerel seçimlerinin hemen ardından, bir daha ki seçimde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olacağını beyan etmişti. Aday adayı olacağım demedi, aday olacağım dedi. Buna bir çok kulp takabiliriz, kişilerin hedeflerinde kullanacakları yolları bizim belirleme şansımız yok. Kocadon kendine koyduğu hedefte yol almaya başladı.

Muğla ilçelerini dolaşıyor, dolaşırken sadece CHP ilçe örgütlerini ve Belediyelerini değil, meslek odalarını, dernekleri ve halkın yoğun olduğu yerleri de ihmal etmiyor. Tabandan, tavandan ve bulduğu her gedikten aday olmaya çalışıyor.

Kocadon’un hedefi 13 İlçede CHP’li Belediye Başkanlığı..

Kocadon CHP’nin güçlü olmadığı ilçelerde başarı hedefliyor, Kavaklıdere’de CHP oyları gün geçtikçe düşmekte ve Belediye Başkan adaylık başvurusu dahi yokken, Kavaklıdere’ye giderek CHP’ye ODTÜ mezunu bir aday adayı kazandırıyor.

Kocadon, CHP Genel merkezi tarafından belirlenecek hedefler doğrultusunda, iyi bir Büyükşehir Belediye Meclisi ile, güzel işler başarabilir.

CHP ‘de atanacak adaylar arsında en az ihtimale sahip olan Kocadon, tartışılır işler yapmış olsa da, geçmiş 2009 ile 2014 yılları arasında Bodrum Belediye Başkanlığı sürecinde başarılı olduğu inkar edilemez. Mecliste azınlığa sahip olan o dönemdeki Kocadon’un partisi, CHP li meclis üyeleriyle uyumlu çalışmış ve bir çok karar, oy birliğiyle alınmıştır.

Peki Kocadon CHP den aday gösterilmezse başka bir partiye gider mi? Bu sorunun cevabını henüz Kocadon’un da bildiğini sanmıyorum. Muhtemel Bağımsız aday olacaktır. Her ne kadar “Partim ne görev verirse yaparım.” demiş olsa da.

Kurt, kuzuya boğdurmaz kendisini.

Muğla’dan aday olamaması durumunda, Bodrum Belediye Başkan adaylığını kabul eder mi, etmez, kabul ederse kendini inkar etmiş olur.

Aday adayı Oral Karayaka ise taban hareketinde yok, zaten Muğla’da da yok. “Lortlar Kamarası” üyesi gibi tepeden işi bitirmeye çalışıyor. Bitirir mi, ihtimal dahilinde olsa dahi Muğla’ya faydası olur mu sorusu endişelendiriyor beni. Bürokrasiden gelmesi, bürokratik yapının bir parçası olması, halkın taleplerine karşılık veremeyeceği endişesini taşımakla birlikte, Muğla siyaseti aristokratik bir Belediyecilik anlayışına ne der, diye düşünmek lazım.

Zamanında Turgut Özal’ın Prensleri vardı, bir rivayete göre Kılıçdaroğlu’ nun Prensi oldu ileri sürülmekte. Öyle midir, değil midir yakında çıkar ortaya…

Adaya adaylarından Nurettin Demir’in olayı biraz farklı. Nurettin Demir, aday adaylıkları karmaşasında, CHP Genel merkezi beni Kayyum olarak atar mı, diye beklemekte.

Paylaş