Anasayfa » Güncel » ADI “ERKEK ŞİDDETİ-ERKEK TERÖRÜ”DÜR

ADI “ERKEK ŞİDDETİ-ERKEK TERÖRÜ”DÜR

Bodrum Küçük Millet Meclisi’nin bu ayki gündemi, ” Kadın Cinayetleri, Şiddet, Ceza İndirimleri Ve Çözüm Önerileri” idi.

Bodrum Belediyesi Nikah Salonu’nda, Ayhan Ongun’un  modetarörlüğünde yapılan toplantıda, konuşmacı olarak Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Avukat Cavidan Karaöz davetli idi. Karaöz 2012-2016 yılları arası 5406 kadının erkek şiddeti ile öldürüldüğünü, bu yılın ocak ayında ise 38 kadının erkek şiddeti ile hayatını kaybettiğini söyledi. Karaöz “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde, emek ve kadın gibi iki güzel kelimenin yanyana geldiği bu anlamlı günde sizlerle olmamı sağladığınız için teşekkür ediyorum. Cinayet işleyenlerin, tecavüzcülerin cezalandırılmasında çeşitli anlamsız gerekçelerle hafifletici unsurlar bularak hakkettikleri cezaları almamaları, hukuk sisteminin kanayan yarasıdır. İlk kez Özgecan’ın davasında ağırlaştırıcı müebbet hapis kararı verilmiştir. Çeşitli kadın platformları, mecliste yer alan tüm siyasi partilere yasa teklifi vermişler, ama henüz mecliste gündeme alınmamıştır” dedi.

060

ERKEK ŞİDDETİ-ERKEK TERÖRÜ

Toplantıya katılan Bodrum Kadın Dayanışma adına söz alan katılımcılar, özetle şu noktalara parmak bastılar: “Aile ve Sosyal Politakalar Bakanlığı’nın ismi bile aile olmayan kadını tek başına birey olarak  yok saydığını gösteriyor. Kadına şiddetin nedenlerini araştırmak, şideti meşrulaştırmayı getirir. Şiddetin sebebi yoktur. Kültür ve eğitim şiddetle eşdeğerli tutulamaz. Toplumsal cinsel eşitliği sağlayamamışsanız, sorun devam edecektir. “Kadın cinayeti, kadına şiddet” demekle sistem şiddeti meşrulaştırıyor. Bunun adı “erkek şiddetidir, erkek terörü”dür. Algılamada yanıltma yapılıyor. Adını koyarken bile, şiddeti yapan gözardı ediliyor.  İlgili kurumlar, doktoru, polisi, hakimi, savcısı ile şiddet yapanı değil, şiddete maruz kalanı öncelikle sorguluyor. Neredeydin, hangi saatte, üzerinde ne vardı, ne dedin de teşvik ettin gibi sorgulamalarla kalmayıp, şiddeti yapana hafifletici sebepler arıyorlar. Somut önerilerimizden biri de, anaokulundan başlayarak milli eğitimin öğretim müfredatına “toplumsal cinsiyet atölyeleri”ni zorunlu ders olarak koymalarıdır. Bodrum’da erkek terörü vahim boyutlara gelmiştir. Ancak, henüz bir kadın sığınma evi yoktur. Yaşanan vakalarda, ihbarlarda emniyet, hatta kaymakamlık Bodrum Kadın Dayanışma’yı, yani bizleri aramaktadır. Oysa ki, bu onların, yani devletin görevidir. ”

 

 

Paylaş