Anasayfa » Çevre » “BU PROJE KATLİAMDIR” “ARKEOLOJİ HIRSIZLIĞIDIR” DEDİLER

“BU PROJE KATLİAMDIR” “ARKEOLOJİ HIRSIZLIĞIDIR” DEDİLER

Yalıkavak ve Bodrumlu vatandaşlar, yapımı devam eden “Epique Island” adlı süper lüks konut ve Marina projesine “yarımadanın yok edilmesidir”, “yasalar çiğnenmektedir” “bilim dışıdır” “denizi yok edecektir” “bize ait yaşam alanını yok etme hakkını size kim verdi”  “hafriyatlarını, kayaları, taşları, toprakları denize atıyorlar” “1.Derece arkeolojik sit alanı olan kaya mezarlarını yok ettiler, bu bir hırsızlıktır” “inşaat yasağına rağmen devam ediyorlar” “diyerek öfkelerini dile getirdiler. 

Tilkicik Koyu’nda, Aksoy Holding tarafından 25 binlik imar planlarının iptaline rağmen, yaklaşık iki yıldır yapımı devam eden lüks konut projesinin yanı sıra bu kez de marina için hazırlanan  proje ,  Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) yönetmeliğinin 9’ucu maddesi gereğince halkı bilgilendirmek görüş ve önerilerini almak için yapılan toplantıda anlatıldı.  Yalıkavak Mehmet Bayzit Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıya Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilisi ve çevre mühendisi Sami Salim , ÇED raporunu hazırlayan Nazka Mühendislik firmasının yetkilileri katıldı.

 

Toplantıya; Bodrum Kent Konseyi, Muğla Çevre Platformu üyeleri ile, bölgede ikamet eden çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantıya katılan bazı vatandaşlar, ellerinde,”Tilkicik koylarında marinaya hayır” yazılı dövizler açarak, projenin yapılmasına tepki gösterdi.

Toplantının başında bir açıklama yapan Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilisi Sami Salim, vatandaşların toplantı süresince dilekçe yazıp verebileceklerini belirterek şunları dile getirdi:

“Bu dilekçeleri ben sizin adınıza götürüp kurumuma kayda alıyorum ve bu taleplerinizi bakanlığa iletiyorum. Daha sonra da bize ya da bakanlığımıza doğrudan dilekçe yazabilirsiniz. Dilekçeleriniz hemen incelenir, yani bu iş burada bitmiyor, yeni  başlıyor” dedi.

Daha sonra projenin ÇED başvurusunu hazırlayan Nazka Mühendislik firması adına konuşan Gökhan Öztürk, katılımcılara proje hakkında bilgiler verdi. Projenin en can alıcı noktası 7.905 metre karelik kıyı düzenleme dolgusu idi. 154 yar bağlama kapasitesini “butik marina” olarak ifade eden proje yetkililerine ise vatandaşların yanı sıra, Boğaziçi Üniversitesi’nde yıllardır öğretim görevlisi olan, alanında uzman kişi ise “butik marina” ifadesini eleştirmekle kalmayıp, fiziksel olarak bu iskelelerin yapılabilmesi için denize beton dökülmesi gerektiğini, bunun da katliam olduğunu anlattı.

KIYILAR HALKA AİTTİR

Tilkicik Koyları Girişimi üyesi Murat Kaynar da, bölgede yaşayanlar olarak projeyi istemediklerini anlattı. Kıyıların halka ait olduğunu ifade eden Kaynar, “Bu alanların elimizden alınmasını ve kirletilmesini istemiyoruz. Sadece hukuksal olarak değil, bilimsel olarak da kabul edilemez marina projesiyle ilgili başlatılan ÇED sürecinin sonlandırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. Kaynar, 200 civarında imza ve dilekçelerini de yetkililere teslim etti.

Bölgede faaliyet gösteren bir turizm tesisinin Yönetim Kurulu Başkanı olan Ergüder Tırnova adlı vatandaş ise, turizm sezonuyla birlikte inşaat yasağının başlamasına rağmen çalışmaların sürdüğünü belirterek itirazını şu sözlerle dile getirdi:

“Şu anda inşaat devam ediyor. Geçen akşam yurtdışından gelen 40 üyemiz rahatsız oldu, aşağı götürmek zorunda kaldım. Bu bir dayatmadır. Bu marina yapıldığı zaman karşı kıyıyla burası birleşecek. Aşağıdaki bölümler göl olacak. Burası marina olmaz” dedi.

EGE ÜNİVERSİTESİ’NİN OLUMSUZ RAPORU VAR

Bölgede yaşamını sürdüren bir başka vatandaş ise “2007 yılında Ege Üniversitesi’nin bu koyda bir marina yapılmasının bir çevre katliamı olacağına dair bir raporu var. Bunun gerekçesi olarak da bu koyda denize oksijen sağlayan poseidon çayırları denilen denizaltı bitki örtüsünün olması. Poseidon çayırları Türkiye’de koruma altındadır. Raporun bir örneği de elimizde mevcut. Kuzeydeki akıntı kesildiği takdirde denizaltı yaşamı ve poseideon çayırlarının yaşayamaz hale geleceği konusunda Ege Üniversitesi’nin raporu. Bu koyun önünü kapatarak burayı bir foseptik haline getirmeye kimsenin hakkı yok” dedi.

BAKANLIK BİZİ KORUMALI

Bir başka Yalıkavak sakini ise “Burada hiçbir türlü su döngüsü olma ihtimali yok. Denizlerin temizlenme sistemi üstten dalga gelir, aşağıya doğru geri gider. Siz üstten gelen dalgayı keserseniz alttaki pisliği nasıl çıkartacaksınız? Bence bu inşaatlarda yapılanları saklamak için yapılmış bir proje. Hepimizin marinayı düşünmesini istiyorlar, inşaatlardaki gerçeği saklamak istiyorlar. Kaya mezarlarında olduğu gibi.”

Yine bir başka vatandaş da, bakanlık adına çevre müdürlüğünden gelen yetkiliye hitaben “bizi bu tahribatlardan kim koruyacak. Devlet, bakanlık bizim korumacımız olmalı, görevi budur devletin. Vatandaşını korumaktır. Sizden bunu bekliyoruz. ” dedi.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VATANDAŞTAN DESTEK İSTEDİ

Bodrum Kent Konseyi ve Muğla Çevre Platformu ve Mimarlar Odası  adına konuşan stk üyeleri ise, Defaetle geri dönen projenin şimdi marina için ÇED süreci ile piyasaya çıktığını,iptal edilen 25binlik imar planının mahkeme tarafından iptaline  (Yalıkavak için)  rağmen kentsel yeşil alanlarda inşaat yapımının ve bir firmaya peşkeş çekercesine halka ait yerleri doldurmaya hakları olmadığını ifade ettiler

Bodrum Kent Konseyi Başkanı Mustafa Demiröz ise “üç dönemdir Denizciler Derneği Başkanlığı yapıyorum, şimdi de kent konseyi başkanım. Ancak, durum şudur ki, inanın  bu mücadeleleri bir elin parmakları  kadar insan veriyor. Bu vahşi kapitalizme karşı  adalet yok, hukuk yok, devlet yok,  sadece kamunun ve toplumun gücü var. Onlar da gücünü birleştirip, yumruğunu vurmadıkça, samimi olmadıkça nasıl kazanacağız. Lütfen, artık kaybedecek bir tane taşımız yok, bir tane kum tanemiz kalmadı. Çetilide, Kilise Bükü’nde mücadele ediyor bu bir avuç insan. Ama bunlar simgesel, bu saldırı her yerde var. Gözden kaçıyor belki, bir hafta gelmedim Yalıkavak’a.  Her taraf inşaat dolmuş, orada binalar, burada başka bir talan. Yeter artık, bu gemi batıyor.  Battığı takdirde hepimiz içinde olacağız. Sizleri, 4 Temmuz Salı Günü Geriş’teki kaçak Resler için yapacağımız basın açıklamasına da bekliyoruz.” dedi.

Toplantıdan çıkarılan görüş ve öneriler ise bakanlık tarafından kurulan İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na sunulacak. Bazı kurumlardan alınacak görüşler ve incelemeler de değerlendirilerek proje için ÇED olumlu veya olumsuz raporu verilecek.

 

Paylaş