Anasayfa » Çevre » KİSSEBÜKÜ’NDEKİ KİLİSE’DE TALAN!!!

KİSSEBÜKÜ’NDEKİ KİLİSE’DE TALAN!!!

Kisebükü Koyu’ndaki 1600 yıllık tarihi geçmişe sahip Anastasios Kilisesi’ndeki Azize Mozaiği’nin talan edildiğinin ortaya çıkması, 15 yıldır koyu korumak için hukuk mücadelesi veren çevrecilerin tepkisine neden oldu.

Mavi Yol Girişimi Sözcüsü Filiz Dizdar, “Tarihin yağmalanması içimize ateş düşürdü” derken, CHP’li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon‘un danışmanı Özay Kartal da amacın, tarihi ortadan kaldırarak 1’inci derece arkeolojik SİT olan koyu 3’üncü derecede SİT’e çevirip, rant için imara açmak olduğunu ileri sürdü.

Bodrum‘un turistik tesis yatırımlarına açılmak istenen tarih, doğa, kültür ve yaban hayatı cenneti Kisebükü Koyu’nda çevrecilerin mücadelesi sürerken ortaya şimdi de tarih talanı çıktı. Koydaki Bizans Dönemi’ne ait imparator Anastasios’un adını taşıyan tarihi kilisedeki ‘Azize’ tasvirinin yüz bölümündeki mozaiklerin talan edildiği belirlendi.

CHP’li Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon‘un danışmanı Özay Kartal, Kisebükü’ndeki korunmaya çalışılan değerlerin bir bir tahrip edildiğine dikkati çekip, “Çünkü önce kültürel değerleri tahrip ederek, doğal değerleri tahrip etmenin yolunu açıyorlar. Bu tamamen bilinçli yapılan bir olay. Tarihi ortadan kaldırarak 1’inci derece arkeolojik SİT olan alanı 3’üncü derecede SİT’e çevirip, rant için imara açacaklar. Oysaki bu kilisenin duvarları hala ayakta, tabanında mozaikleri ve freskleriyle korunmayı beklemektedir” dedi.

“Burası çoğunlukla, mavi yolculuk kaptanlarının bildiği bir kilise” diyen Kartal, şöyle devam etti:

“Bu kilise, kaptanların misafirlerini arkasına katıp, gezdirmediği takdirde kimsenin farkında olmadığı, korumasız bir tarihi eserimiz. Zeugma‘nın çingene kızının gözleri gibi bu kilise duvarında resmedilmiş bir azizenin gözleri günümüze kadar ulaşmıştı. Gözlerindeki mana ve renk ile adeta ‘Yok olmak üzereyim, imdat’ dercesine size bakardı. Gözleri ile kiliseyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistleri hayran bırakırdı. ‘Bırakırdı’ diyorum çünkü artık o gözler yok. Yakın zamanda insan suretindeki mahlukat tarafından duvardan kazınarak yok edilmiş. Sonuçta orada korumasız bir hazine durmakta. 1600 yılın tahribatından korunmuş bir azizeyi, biz 1 yıl bile koruyamadık ve kaybettik. Kilisebükü ile özdeşleşecek hem tarihi hem turistik bir değerimiz yok oldu. Allah’tan, yapanlara akıl fikir, korumayan yöneticilerimize de vicdan diliyorum.”

KİLİSE VE ÇEVRESİNDE BİR AN EVVEL TEDBİR ALINMALI

Mavi Yol Girişimi Sözcüsü Filiz Dizdar da Kisebükü’nün M.Ö. 2’nci Yüzyıl’dan M.S. 6’ncı Yüzyıl’a kadar kesintisiz bir yerleşim merkezi olduğu ve Bizans İmparatoru Anastasios tarafından kurulan kentin izlerinin bulunduğu bölgede kilisenin yanısıra ticaret limanına ait kalıntılar, gözetleme kuleleleri, iki kilise, iki hamam, su depoları, kentin sur duvarları, yüzlerce yıl yaşındaki zeytin ağaçları ve yaban hayatı ile 1’inci derece doğal SİT alanı olduğunu vurguladı. Türkiye‘nin mavi yolculukta en önemli koylarının başında gelen Kisebükü’nü korumak için 40 sivil toplum kuruluşu ile ranta kurban gitmemesi için her türlü hukuk mücadelesini verirken, tarihin yağmalanmasının içlerine ateş düşürdüğünü söyledi.

“1600 yıllık Azize’yi koruyamadık” diyen Dizdar, “Oradaki tarih ve kültürel değerler bir bir yok ediliyor. Sesini çıkaran, müdahale eden ne yazık ki yok. Buraya turistik tesis yapmak için ormanların ihaleye çıkarılarak imara açılmak istenmesini mahkeme kararlarıyla durdurduk. Hukuk mücadelesi sürerken yağmacıların ve rant düşkünlerinin burayı talan etmek için her türlü mücadelesini de engellemeye çalışıyoruz. 1’inci derece arkeolojik ve doğal SİT alanındaki bu yağmanın acil olarak önlenmesi, kilise ve etrafında bir an evvel tedbir alınması gerekir” diye konuştu.

Paylaş