Anasayfa » Güncel » MANDALİNA AĞACI ALTINDA DOĞDU…”DENİZE GİTTİ” FOTOĞRAFI İLE UĞURLANDI

MANDALİNA AĞACI ALTINDA DOĞDU…”DENİZE GİTTİ” FOTOĞRAFI İLE UĞURLANDI

“Ben nerede doğduğumu bilmiyorum. Ama annem, beni 1925  haziranında bir mandalina ağacı altında doğurduğunu söylerdi. Bu nedenle muhtemelen İstanköy’de doğmuş olmalıyım” diyen Bodrum’un Çiftçi Diplomatı Ömer Aras, bugün toprağa verildi.

Bodrum Era Yat Kulübü Başkanı ve Uluslararası “Bodrum Cup” Yelkenli Yat Yarışları Onursal Başkanı, TYF Türkiye Yelken Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi  Erman Aras’ın babası, Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un amcası Ömer Aras,  solunum yetmezliği nedeni ile  yaşamını yitirerek, bugün Tepecik Camisi’nde kılınan cenaze töreninin ardından, Ortakent-Yahşi Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Bodrum’da 1983-2003 yılları arasında İtalya fahri konsolosu olarak da görev yapan Ömer Aras  4 çocuk ve  7 torun sahibi idi. Aras’ın eşi Yadigar Aras, oğulları Ahmet Aras, Erman Aras, Esen Aras ve kızı Fatma Esin Balaban ile yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı törende; Aras’ın tabutuna, çerçevesinde balık figürleri olan ve Fransızca ‘Denize gitti’ yazılı fotoğrafı konuldu.

BENİM ÖZ AMCAMDI

aeas-cenaze

Cenaze namazının kılınmasının ardından konuşan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon “Birçok kişi bilmez ama Ömer Aras (teyzesine evlatlık verilmiş) benim öz amcamdı. Bugün sadece amcamı kaybetmenin üzüntüsünü değil aynı zamanda Bodrum mandalinasının babasını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bodrum mandalinası adını bugün tüm Türkiye’de duyurmuşsa, bu şirin İlçe İtalya ve Avrupa’da tanınmışsa bunu Ömer Aras’a borçludur” dedi.

Hem bir yakınımı hem de yaşayan bir tarihi kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını belirten Kocadon, “Ama Ömer Aras, Bodrum’a bilgileri, tecrübesi ve girişimci ruhu ile çok şey bıraktı. Bodrum halkı da O’nu bugün en güzel duygularla son yolculuğuna uğurluyor” diye konuştu.

“Bodrumlu Çifci Diplomat”

omerbahce

1951 yılında Müsgebi (Ortakent) beldesinde 125 yerli mandalina fidanı dikerek mandalinacılığa başlayan Ömer Aras  1960 yılına kadar Satsuma, Klementin ve Portakal cinslerinide ilave yaparak ağaç sayısını 4000’e çıkarır. İlerlemiş yaşına rağmen hala üretimin başındadır.  Ağaçlarını hala korumak için direnmektedir.

“Ha çocuk, ha ağaç… İkisini de emek emek büyütürsün. Çocukla ağaç arasında şu fark var ki,  çocuk bir süre sonra kendi ayakları üstünde durmayı öğrenir, kendi yuvasını kurar. Ağaçlar, sen yaşadıkça seninle birliktedir.   “Sen ağacı ne kadar seversen, ağaç da sana o kadar meyve verir.

Artık mandalina kazandırmıyor. Buna rağmen tek bir ağacımı dahi kesmedim. Kendi ellerimle diktim onları.

Çocuğum onlar benim. Kim çocuğunu yola atar. Üstelik onlar bana meyvelerini veriyor.
Mandalina para etmiyorsa suç mandalina ağaçlarının mı !”

 

Bodrum’a  ve Türk turizmine  katkı koyan temel taşlardan birisidir. Kendi  eli ile diktiği 4000 Mandalin fidanı ile Bodrum yarımadasının en büyük üreticisi olmuş halen aktif olarak  bahçeleri ile bizzat ilgilenmektedir.   Yaşam hayatı genel  olarak Bodrum ve karşısındaki  yunan adası Kos (İstanköy) arasında geçmiştir. Yaşam hikayesini  “Bodrumlu Çifci Diplomat” kitabı ile gelecek nesillere aktaran örnek insanlardan birisidir. Kitabında

–  Ben nerede doğduğumu bilmiyorum. Ama annem, beni 1925  haziranında bir mandalina ağacı altında doğurduğunu söylerdi. Bu nedenle muhtemelen İstanköy’de doğmuş olmalıyım, diye söze başlar.
Baba Bodrum’un yerli eşrafındandır.  O yıllarda Bodrum’da  eğitim alabileceği bir okul yoktur. Eğitimini Kos adasında İtalyan okullarında tamamlamıştır. Kitabında annesinin, kendisini ve kardeşlerini alıp İstanköy’e gitmesinin nedenini, “Sanırım, bizler daha iyi eğitim alalım, yabancı dil öğrenelim, büyük dayım Şükrü Kaya ( Atatürk’ün İçişleri Bakanı) gibi yetişelim diye götürmüş olmalı.”  diye aktarmıştır.

ikinci Dünya Savaşı yıllarında İstanköy’de yaşananların birçoğuna tanık olmuştur.  1944’te Bodrum’a askerliğini yapmak üzere gelmiş ve  askerlik sonrası çiftçilik ilişkisi başlamıştır.

Ömer Aras, Bodrum’a gelen İtalyanların en küçük sorunlarıyla gönüllü

olarak  bire bir yıllarca ilgilenir. Bu göreve bağlılık, İtalyan devleti tarafından takdir edilir. İzmir İtalyan Konsolosu’ndan bir mektup alır. Konsolos, kendisiyle tanışmak istediğini, uygun bir zamanda İzmir’e gelmesini rica etmektedir.  O gün ona İtalya Cumhurbaşkanının (Cavaliere) şovalye unvanı verildiği de bildirilmiştir. Bir ay sonra yapılan bir törenle beratı verilir, altın madalyası yakasına takılır.

1996’da bu kez İtalya Cumhurbaşkanı Scalfaro ve Meclis Başkanı Prodi tarafından Commendatore unvanıyla taltif edilir.

Ömer Aras, 1983- 2003 yılları arasında İtalyan Fahri Konsolosu olarak da görevlendirilir ve  bu görevini layıkıyla yapmaya, Bodrum’u en iyi şekilde temsil etmeye çalışır. Ancak 2003’te yaş haddinden görevden ayrılır. Konsolosluk bayrağını, mührünü ve tabelasını teslim eder.

Bodrum’un  Mandalin ile tanışma hikayesini kitabında paylaşmıştır.

 

 

Paylaş