Anasayfa » Çevre » SEYMEN, ÇEVRE GÜNÜNDE “KOYLAR, SAHİLLER, PLAJLAR, YAT BAĞLAMA, İSKELELER”E DİKKAT ÇEKTİ

SEYMEN, ÇEVRE GÜNÜNDE “KOYLAR, SAHİLLER, PLAJLAR, YAT BAĞLAMA, İSKELELER”E DİKKAT ÇEKTİ

CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde; doğal sitlere, katı atık sorununa, Muğla Valiliği ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı iştiraki ile olan Muçev Ltd. Şti.’nin yetkilerinin Deniz Kıyı ve Çevre Yönetim A.Ş. ’ye devredilerek ihale kanununa tabi olmadan sahillerin, plajların, yat bağlama tesislerinin, iskelelerin ve koyların istediğine verilebilecek olmasına, RES Projeleri gibi Muğla’yı ilgilendiren çevre sorunlarına değindi. 

 

CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen “Küresel iklim değişikliği, su sorunu, nükleer enerji atıklarının yarattığı belirsizlik, doğal alanların tahribi, yaban hayat üzerindeki baskı, giderek artan nüfusu ve kentleşme, endüstrileşme nedeniyle ile artan Sanayi atıkları, spreyler, yakıtlarla ortaya çıkan dumanlar, petrol ve ilaç atıkları, plastik ürünler, suni gübreler ve çöpler, çevre kirlenmesine sebep olan en önemli etkenler” olduğunu ifade etti.
CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen “5 Haziran Dünya Çevre Günü” dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, 1972 yılında İsveç’te yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan bir kararla, ‘5 Haziran günü’ ,  insanlarda çevre bilincinin oluşturulabilmesi ve çevreye duyarlı bir nesil yetiştirilebilmesi amacı ile ‘’Dünya Çevre Günü’’  olarak kabul edildiğini belirterek,” Ancak çevre sorunlarının öncelikle sağlığımızı yakından tehdit eden bir konu olduğunu asla unutmamak gerekir. Su, hava ve toprak yani doğal çevrenin kirlenmesi, maalesef bütün ülkelerin ortak sorunu olarak artış göstermekte. Bu durum gelecek nesillerimizin yaşam kalitesi sağlığı için çevre anlayışımızı ve yaşam biçimlerimizi gözden geçirmeye zorluyor. Çevre bilincine sahip olmak, temel insan haklarının eşitlik ve adalet ilkelerini içine alan çağdaş insan davranışıdır. Çağdaş insanın çevre bilinci, kendi içinde duyduğu bireysel sorumluluk duygusunu etrafındaki insanların da duyması için çaba göstermesini gerektirir. Anayasamızın 56. Maddesinde; “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. ” denilmektedir” dedi.
Seymen sözlerine şöyle devam etti;
“Doğal çevrenin kirletilmesi yasalarımıza göre suçtur. Bu suçu işleyenlere para ve hapis cezaları verilir. Peki, bu uygulamada bu ne kadar dikkate alınmakta, ne kadar uygulanmakta?
•    Muğla Büyükşehir Belediyesinin ihale ettiği Bodrum katı atık depolama alanının her türlü engel çıkarılarak durdurulması ve Bodrum’daki mevcut Torba, Peksimet ve Gündoğan vahşi çöp depolama alanının Büyükşehir Belediyesine tahsisinin yapılmayarak vahşi çöplük depolama alanlarının rehabilitasyonlarının engellenmesi
•    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan doğal sit alanları karakteri değiştirilerek yapılan planlama çalışmalarda cennet koylarımızın, adalarımızın, imara açılmaya çalışılması,
•    TBMM komisyonundan geçip Meclis gündemine gelecek olan Zeytinlik alanlar ile ilgili kanun ile zeytinlik alanlara hükümetin kamu yararı gördüğü her türlü maden ve sanayi yatırımı yapabilmek için yapılan çalışmalar,
•    Muğla Valiliği ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı iştiraki ile olan Muçev Ltd. Şti.’nin yetkilerinin Deniz Kıyı ve Çevre Yönetim A.Ş. ’ye devredilerek; ihale kanununa tabi olmadan sahillerin, plajların, yat bağlama tesislerinin, iskelelerin ve koyların istediğine verilebilecek olması,
•    Çevre ve Şehircilik bakanlığından alınan ruhsatlarla Bodrum mimarisine uygun olmayan yapıların yapılması
•    RES projeleriyle kent siluetinin bozulması ve birçok canlı türünün de yaşadığı arkeolojik ve doğal sit alanlarının talan edilmesi,
Bodrum’umuzun ne denli bir istilanın eşiğinde olduğunun açık göstergeleridir. Bu cennet topraklar üzerinde yaşayan bizler, çevrenin bize atalarımızdan miras olarak kalmış olmasından ziyade, bizim gelecek nesillere emanetimiz olması gerektiğinin bilincinde olmalıyız ve bu rant çevrelerine karşı, gereken her türlü hassasiyeti göstermeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle, başta çevre ve doğa katliamına karşı mücadele eden sivil toplum örgütleri olmak üzere,  çevreye gönül veren, doğasını ve dünyasını korumaya çalışan tüm Bodrum halkının ‘Dünya Çevre Günü’nü kutluyor, daha güzel bir Bodrum’u gelecek nesillere aktarmayı diliyoruz”

Paylaş