Anasayfa » Çevre » “BODRUM KALESİ 1.DERECE ARKEOLOJİK SİTTİR. İNŞAAT YAPILAMAZ”

“BODRUM KALESİ 1.DERECE ARKEOLOJİK SİTTİR. İNŞAAT YAPILAMAZ”

Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği ile bağımsız arkeologlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılması öngörülen “Bodrum Kalesi Restorasyon ve Müze Projesi” ile ilgili basın açıklaması yaptılar. Mimarlar, pojenin uygulanması halindeki modellemeyi de basınla paylaştılar.

“Bodrum Kalesi Restorasyon ve Müze Projesi” ile ilgili Ortakent-Yahşi Mahallesi’ndeki Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği’nde düzenlenen basın açıklamasına Mimarlar Odası Muğla Şube Başkanı Osman Köseoğlu ile Bodrum temsilcisi Cevat Kalfa’nın yanı sıra Makine Mühendisleri Odası Bodrum temsilcisi Hilmi Geçin, İnşaat Mühendisleri Odası Bodrum Temsilcisi İlhan Özyiğit ile bağımsız arkeologlardan Ayşe Temiz ve Bodrumlu mimarlar katıldı.

“Projeyi Halktan Sakladılar”…

Mimarlar Odası Bodrum Temsilcisi Cevat Kalfa, yaptığı basın açıklamasında, Bodrum Kalesi ile ilgili söz konusu projenin kamuoyundan son ana kadar saklandığını, bu nedenle gerekli bilgiye ulaşamadıklarını ve Bodrum’un kentsel kimliğine zarar verecek olan projeye zamanında itiraz edemediklerini kaydetti. Kalfa sözlerine şöyle devam etti “Kentimizle özdeşleşmiş ve tüm dünyada Bodrum’un simgesi olarak akıllarda yer etmiş Bodrum Kalesi’nde yapılacak bu çalışmalara yönelik detaylar ilgili merciler tarafından kamuoyu ile paylaşılmadığından, çalışmaların içeriğine dair bir takım söylentiler dolaşmaktadır. 2014 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlatılmış, proje aşaması tamamlanmış, izinleri alınmış ancak henüz yapımına başlanmamıştır. “ dedi.

Kalenin zaman içinde yıpranması ve müze olarak kullanımından kaynaklı -sorun ve ihtiyaçların giderilmesi- sebep gösterilerek hazırlanan projenin iki ana bölümden oluştuğunu dile getiren Cevat Kalfa birinci bölümün anıt eser niteliğindeki kalenin restorasyonu ve güçlendirilmesini, ikinci bölümün de Kale içindeki müze kompleksinin mimari bir proje olarak yeniden ele alınması olarak değerlendirildiğini belirtti.

Türk müzeciliğinin en başarılı ve özgün örneklerinden biri olan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ve Bodrum Kalesi’nin olduğu gibi korunması taraftarında olduklarının altını çizen Mimarlar Odası Bodrum Temsilcisi Cevat Kalfa, mevcut binalar üzerinde iyileştirme ve onarım çalışmaları yapılarak bu yapıların devamlılığı sağlanabileceğini ifade etti.  Kalfa açıklamalarına şöyle devam etti “Bu proje uygulandığı takdirde anıt eser niteliğindeki, kentimizin simgesi Bodrum Kalesi şimdiki durumuyla kıyaslanamayacak şekilde tanınmaz bir hale gelecektir.
Dolayısıyla ülke turizmi ve Bodrum kenti geri dönülmez bir kayba uğrayacaktır.

Bu proje ile kalenin ve içindeki dönem yapılarının elden geçirilmesi ve daha sağlıklı hale getirilmesi amaçlanmakta ise, bu çalışmalar için mevcut yapıların yıkılmasına gerek yoktur.

Bu proje, müze alanlarının arttırılmasına yönelik hazırlanmış ise, Bodrum Kalesi bir inşaat sahası değildir. Bodrum’un müze ihtiyacı başlı başına ele alınmalı ve buna uygun bir alan üzerinde planlanmalıdır. “ dedi.

“Bodrum Kalesi Orijinal Karakterini Kaybedecek”…

Hazırlanan restorasyon projesi kapsamında, kale surları, kuleleri ve dönem yapılarının güçlendirilmesi ve onarılması öngörülürken, kale içinde eklenti olarak nitelendirilen yapıların da yıkılmasının planlandığına dikkat çeken Cevat Kalfa, söz konusu projenin hayata geçmesi durumunda yeni bina ve asansörlerin kale surlarını 3-4 metre aşacağını ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ve Bodrum Kalesinin orijinal karakterini kaybedeceğini iddia etti. Kalfa sözlerine şöyle devam etti  “Serçe Limanı Cam Batığı Salonu, Uluburun Batığı’nın bulunduğu Bronz Çağ Batıkları Salonu gibi müzenin eşsiz koleksiyonlarını barındıran yapılar yıkılması planlanan yapılar arasındadır. Bu proje ile birlikte kale içinde yaklaşık olarak 2300m2 yeni kapalı alan, 3000m2 sert zemin, 180m2 yükseltilmiş döşeme veya platform, 5200m2 peyzaj düzenlemesi söz konusudur. Kale içinde inşa edilmesi öngörülen yeni binalar ve asansörler dışarıdan görülmekte, kale surlarını yer yer 3 -4 metre aşmaktadır. Müzenin sergi salonları ve açık hava sergileme alanları kale içinde değişik kotlara yayılmıştır. Gelen ziyaretçiler, kale içindeki birbirinden bağımsız bu sergi bölümlerini gezerken bir yandan da kalenin değişik mekanlarını gezmiş olur, kenti çeşitli açılardan da görme fırsatı yakalarlar.

Bodrum Kalesi içinde yer alan sualtı arkeoloji müzesini gezmek başlı başına essiz bir mekânsal deneyimdir.

Kale içinde dağınık bir şekilde bulunan farklı nitelikteki yapılar ile müze anlatımlarının iç içe geçtiği bu dolaşım kurgusu Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne özgü bir durumdur. Bodrum Kalesi’nin karakteridir.

Ancak, öngörülen bu proje ile Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ve Bodrum Kalesi bu karakterini kaybedecektir. “ dedi.

“Projenin İnşaat Sürecinin Nasıl İşleyeceği Belirsiz”

Söz konusu projenin inşaat sürecinin nasıl ele alınacağı belirsizliğine dikkat çeken Mimarlar Odası Borum Temsilcisi Cevat Kalfa konu ile ilgili şunları kaydetti “Projenin uygulanmasına dair bir takvim henüz açıklanmamıştır. Kalede sergilenen eserlerin akıbeti muallaktır. Bu eserlerin geçici olarak alınacağı yerler konusunda bir planlama ve hazırlık yapıldığına dair elimizde bilgi yoktur. Müze bu süreçte ne olacaktır?

Projenin uygulanması sırasında ortaya çıkacak hafriyatın nasıl değerlendirileceği ve analiz edileceği; çıkacak devşirme malzemenin nasıl değerlendirileceği ve kayıt altına alınacağı karanlık noktalardır.

Bu projenin uygulanması sırasında, inşaat sahası haline dönüşecek Bodrum limanı nasıl faaliyette kalacaktır? Hafriyat süreçleri ve ağır araç trafiği bu kentsel alanı nasıl etkileyecektir? Bodrum turizminin en önemli aksının bir inşaat sahasına dönüşmesinin etkileri ne olacaktır? Kentin turizminin ve ticaretinin bu durumdan en az etkilenmesi için ne gibi önlemler düşünülmektedir? Bunlar henüz açıklanmamıştır. Bu proje ile yıkılmak istenen yapıların yıkımı gerçekleşecek olursa, yıkımlar sırasında orijinal kale yapılarının ve duvarlarının hasar görmemesi mümkün değildir.

Kale içinde yapılması planlanan yaklaşık 10.700 m2’lik inşaat ve çevre düzenlemesi çalışması ile kalenin tüm karakteri yok olacaktır.  “ dedi.

900 Yıllık Batık İnşaat Sürecinde Büyük Zarar Görür”…

Projede yıkılması öngörülen yapılar arasındaki “Serçe Limanı Cam Batığı Salonu” özel bir yapıya sahip olduğunu hatırlatan Cevat Kalfa, bu salonda MS 11.yy’da Serçe Limanı’nda batmış olan ve içinde 3,5 ton cam bulunan bir batığın inşaat sırasında değişecek ısı ve nem nedeniyle büyük zarar göreceğini  söyledi. Kalfa “Salon, batığın korunması ve sergilenmesi için özel olarak inşa edilmiştir, yaz ve kış mevsimlerinde ısı ve nem açısından kontrol edilmektedir. Bu koşulların herhangi birinin  aksaklığı halinde 900 yıllık batığın ahşap parçalarında bozulmalar başlamaktadır. Bu batık sarsıntılara karşı oldukça hassastır. Bu nedenle yerinden oynatılamayabilir veya geçici bir binaya taşınması mümkün olmayabilir. İnşaat sürecinde bu batığın nasıl korunacağı belirsiz noktalar arasındadır.

Bugün “Cam Batığı Salonu”nun olduğu alanda yeni planlanan “Batıklar Sergisi” yapısının yüksekliği 10metreyi bulmaktadır. Mevcut salonun iki katından fazla büyüklükteki bu yapı, kale surlarından 3 metre daha yüksektir ve dışarıdan görülebilmektedir.

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde, sualtından çıkarılan eserlerin tuzdan arındırılmaları için kullanılan tatlı su havuzları ve acil müdahale için kullanılan sualtı eserleri laboratuvarı bulunmaktadır. Bu havuzların aktif olması bir zorunluluktur. Bu havuzların yıkılması durumunda mevcut konservasyonu süren ve çıkarılacak olan yeni eserleri korumak mümkün olmayacaktır.

Bronz Çağ Batıkları Salonu’nda ve şapeldeki sergilerde, geçmiş dönemlerdeki deniz ticareti ve tekne yapımı tekniğinin tarihsel gelişimi canlandırılarak anlatılmaktadır. Modern müzecilikte bu anlatım çok önemlidir. Uygulanmak istenen projede ise bu şekilde çağdaş bir sergileme anlayışı yoktur, kısıtlı sayıdaki eser vitrinler içerisinde sergilenmekte ve etiketler aracılığıyla bilgi verilmektedir.  “ dedi.

Açıklamada ayrıca Bodrum Kalesinin  “I.Derece Arkeolojik Sit” alanında olup “I.Derece Korunması Gerekli Anıt” niteliğinde olduğu, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun ilgili maddeleri uyarınca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından alınan 5.11.1999 gün ve 658 sayılı ilke kararının 1. maddesinde Arkeolojik sitlerin koruma ve kullanma koşulları belirtildiği ve I. Derece Arkeolojik Sit Alanları uygulanacak esaslara göre bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır. Bu alanlarda kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesine karar verildiği hatırlatıldı.

1964 yılından bu yana kalede yapılan tüm yapısal çalışmaların, Kültür Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon ilkelerine uygun hazırlanmış projelerin Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından onanmasıyla gerçekleştirildiği de ifade edilirken  Projede “Sonradan eklenti ve aslına uygun olmayan restorasyonlar” olarak nitelendirilen ve bundan dolayı da yıkılmak istenen yapıların bir kısmı zaman içinde yapılmış yapılar bir kısmı ise; kale içindeki eski yapıların restore edilmesiyle kullanıma kazandırılmış mekanlardır. Çağdaş restorasyon ilkelerine göre projeleri hazırlanmış ve yüksek kurul onayı alınarak uygulanmış yapılardır.” denildi.

Arkeolog Ayşe Temiz ise yaptığı açıklamada Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi 14. yüz yıla denk gelmekle birlikte ondan önce antik Hilakarnassos Kentin’e ait su kemerleri ve tarihi mekanlar kalenin altında bulunmaktadır. Burada başlayacak kazı ve temel çalışmalarında tüm bu eserler büyük zarar görecektir. Yani bu proje şu anda sergilenmekte olan tüm eserlerin yerlerinden oynatılması ile hem yüzeyde hemde yüzeyin altında bulunan binlerce yıllık tarihe büyük zarar verecektir. Bir arkeolog olarak bu projenin nasıl onaylandığına hala inanamıyorum, yargı bu projeyi koruma değil talan projesi olduğuna ve hiçbir kamu yararı olmadığını tespit ederek iptal edeceğine inanıyorum” dedi.

 

Paylaş